Sayın Valim Sayın Belediye Başkanım Değerli Misafirimiz, Konuşmacımız Doç.Dr. Bülent ŞENAY Bey, Sayın İl Müftüm, Sayın Daire Amirlerim Teşkilatımızın Değerli Mensupları Çok Kıymetli Hanımefendi ve Beyefendiler Basınımızın Değerli Temsilcileri Kütahya Müftülüğümüz ve T.D.V. Kütahya Şubemizin işbirliği ile hazırlanan “Kutlu Doğum Haftası” konferansına hoş geldiniz. Programa teşrifinizden dolayı teşkilatımız adına teşekkür ediyor, hepinizi sevgi ve saygıyla […]
Sayın Valim
Sayın Belediye Başkanım
Değerli Misafirimiz, Konuşmacımız Doç.Dr. Bülent ŞENAY Bey,
Sayın İl Müftüm,
Sayın Daire Amirlerim
Teşkilatımızın Değerli Mensupları
Çok Kıymetli Hanımefendi ve Beyefendiler
Basınımızın Değerli Temsilcileri
Kütahya Müftülüğümüz ve T.D.V. Kütahya Şubemizin işbirliği ile hazırlanan “Kutlu Doğum Haftası” konferansına hoş geldiniz.
Programa teşrifinizden dolayı teşkilatımız adına teşekkür ediyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Şimdi programın akışını arz ediyorum:
Şimdi sizleri cumhuriyetimizin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, aziz şehitlerimiz ve din büyüklerimiz için saygı duruşuna ve İstiklal Marşına davet ediyorum.
Teşekkür ederim.
Ay Doğdu Üzerimize
Ay doğdu üzerimize
Veda tepesinden
Şükür gerekti bizlere
Allah’a davetinden
Sen güneşsin sen aysın
Sen nur üstüne nursun
Sen süreyya ışığısın
Ey sevgili ey Rasûl
Ey bizden seçilen elçi
Yüce bir davetle geldin
Sen bu şehre şeref verdin
Ey sevgili hoş geldin
Ey Rasûl sana söz verdik
Doğruluktan ayrılamayız
Sen ey esenlik yıldızı
Senin sevginle doluyuz
Değerli Misafirler
Çölde açan bir güldü o. Rengi solmaz, kokusu tükenmez bir gül. Sevginin bedelini ödeyen Yakub gibi, uzaktaki Yusuf’u koklayan bir yürekle gözlerini takas edenler alabilirdi o gülün kokusunu.
Aşkı ve acıyı ondan öğrendik. Yaşamanın ve ölmenin, ölmeden önce ölüp öldükten sonra yaşamanın sırrını o öğretti bize. Göklerin sofrasını o açtı önümüze. Onun sayesinde tenezzül buyurdu Allah yüreklerimize.
Evet, aşkı ondan öğrendik: Sevdi ama sevdaya “kara” çalmadı. Sevdanın yüzünü karartmadan sevmeyi beceremeyenlere, “ak sevda”yı öğretti. Aşka istikamet açısı verdi. Sadece o açıyı takip edenler aşkın sırrına erdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından 1989 yılından itibaren Peygamber Efendimizin doğum yıldönümleri, her yıl “Kutlu Doğum Haftası” adıyla ilmi ve kültürel etkinliklerle kutlanmaktadır.
Kutlamaların 18. cisi bu yıl 09-20 Nisan tarihleri arasında Türkiye genelinde konferans, panel ve diğer sosyal-kültürel faaliyetlerle icra edilecektir.
Şimdi Kur’an-ı Kerim okumak üzere Kütahya Merkez Dönenler Camii Müezzin-Kayyımı Ahmet BERBER’i kürsüye davet ediyorum.
-Hocamıza vermiş olduğu bu Kur’an-ı Kerim ziyafeti için teşekkür ediyorum.
Okunan Ahzab Suresi 38-48. ayetlerinin mealini veriyorum: (Okunan ayetlerin mealleri slayt gösterisi olarak Kur’an-ı Kerim okunurken duvara yansıtılarak arzedilmiştir)
Esirgeyen ve Bağışlayan Allah’ın Adıyla
38. Allah’ın, kendisine helâl kıldığı şeyde Peygamber’e herhangi bir vebâl yoktur. Önce gelip geçenler arasında da Allah’ın âdeti böyle idi. Allah’ın emri mutlaka yerine gelecek, yazılmış bir kaderdir.
39. O peygamberler ki Allah’ın gönderdiği emirleri duyururlar, Allah’tan korkarlar ve O’ndan başka kimseden korkmazlar. Hesap görücü olarak Allah (herkese) yeter.
40. Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah’ın Resûlü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
41. Ey inananlar! Allah’ı çokça zikredin.
42. Ve O’nu sabah-akşam tesbih edin.
Sabah-akşam bütün vakitleri içine almaktadır. Tesbih ve zikir, öncelikle “Sübhanellah”, “Elhamdülillah”, “La ilahe illallah”, “Allahüekber” ve “La havle vela kuvvete illa billahi’l-aliyyi’l-azim” ifadeleriyle yapılır.
43. Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmetini gönderen O’dur. Melekleri de size istiğfar eder. Allah, müminlere karşı çok merhametlidir.
44. Kendisine kavuştukları gün, Allah’ın onlara iltifatı, “selâm” dır. Allah onlara çok değerli mükâfat hazırlamıştır.
45. Ey Peygamber! Biz seni hakikaten bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
46. Allah’ın izniyle, bir davetçi ve nûr saçan bir kandil olarak (gönderdik).
47. Allah’tan büyük bir lütfa ereceklerini müminlere müjdele.
48. Kâfirlere ve münafıklara boyun eğme. Onların eziyetlerine aldırma. Allah’a güvenip dayan, vekîl ve destek olarak Allah yeter.
Selam
Ahmed-i Mahmûd-Muhammed Mustafa Üzerine olsun…
Yanında olmak, devrinde yaşamak,
Gül devrinde, yanında olmak isterdim.
Ne çölde bir kum tanesi, ne kabzada gümüş,
Ne devrinde bir taş,
Ne baktığı hâlde seni göremeyen bir baş.
Hayır… Hayır Ya Resûlallah,
Ayağında toz değil,
Yanında davanda olmak isterdim.
Miraçtan döndüğünde sana inanan
Sıddık.
Heybetiyle Şehadete gelen, Ömer,
Uhut’ta Hamza olmak isterdim.
Ali olmak isterdim Hicret’te.
Ölümü göze alıp yerine uzanan
Göz yaşlarını sildiğin Fâtıma,
Açlıktan taş bağladığında vücuduna,
Sana sofra açan kardeş olmak isterdim.
Açılış konuşmasını yapmak üzere Kütahya İl Müftü Yardımcısı Necati KARA Bey’i davet ediyorum. Buyurun hocam.
-Günümüzün mana ve önemini güzel bir şekilde anlatarak bizleri aydınlatan İl Müftü Yardımcıs Necati KARA Bey’e teşekkür ediyorum.
Muaz olmak…
“Sana inanıyor seni seviyoruz,
Allah’ın izniyle emret bize,
Emret’te bizler, denizlere yürüyelim.”
Diyen, Saad b. Muaz olmak isterdim.
Seni gören bir kul değil,
Yüreğinde coşkusuyla imanın,
Davanda ben de varım diyen,
Akabe’ye ilk gelen Ashab olmak isterdim.
Hayır… Hayır, toz değil Ey Nebi
Taif’te bir dev olmak isterdim.
Değmesin diye sana taşlar.
Dağlar devrilmeyi beklediğinde
“Affeyle Allah’ım” diyen duanı duymak
isterdim.
Hoş görebilmeyi,
Tebessümü senden öğrenmeyi,
Mescitte seni özlemeyi,
“Anam-Babam Sana Feda olsun”
Vazgeçeriz senin için her şeyden
Diyenler gibi, huzurunda öğrenci olmayı,
Dinlemeyi, eğitmeyi, öğretebilmeyi,
Öğretmenliği senden öğrenmek isterdim.
Şimdi, “Peygamber İzi, Şah damarı ve değişim” konulu konferansı vermek üzere Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç .Dr. Bülent ŞENAY Bey’i davet ediyorum. Hocam hazırlığını yaparken ben de Doç .Dr. Bülent ŞENAY Bey’in özgeçmişini sizlere arz etmek istiyorum.
ÖZGEÇMİŞ
1966 doğumlu. Aslen Kütahyalı. Kütahyalı Hafız Arif Efendi’nin oğlu olan ve “Cumhuriyetin İlk İmam-Hatip Mektebi olan Kütahya İmam-Hatip Mektebi 1926 mezunu İsmail Safa Bey’in oğlu olan “Bursa Yüksek İslam Enstitüsü ve İlahiyat Fakültesi emekli hocalarından merhum Taner Şenay Bey’in oğlu” olan Doç. Dr. Bülent ŞENAY,
Ortaöğrenimini dedelerinin ve babasının yolunda Bursa İmam-Hatip Lisesinde tamamladıktan sonra, Üniversite eğitimini Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde tamamladı. Diyarbakır’da kısa süreli öğretmenlikten sonra, bir süre T.D.V. İslam Araştırmaları Merkezinde araştırmacı olarak çalıştı.
1993 yılında İngiltere’ye gitti ve orada 8 yıl süreyle ilmi çalışmalarını sürdürdü. İngiltere’de doktorasını, LANKASTIR Üniversitesinde Dinler Tarihi alanında tamamladı. Aynı üniversitede lisansüstü ders ve seminerler verdi. 2000 yılı Eylül ayında Türkiye’ye döndü ve o zamandan beri Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde Dinler Tarihi öğretim üyesi olarak görevine devam etmektedir. Aynı zamanda Uludağ Üniversitesi Rektörlük Uluslarası İlişkiler Danışma Kurulu Üyesidir. Yurt dışında muhtelif üniversitelerde misafir öğretim üyesi olarak bulundu. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın muhtelif Hizmet İçi Eğitim programlarına ve Kutlu Doğum Haftası etkinliklerine ders ve müzakerelerle katıldı.
Evli ve üç çocuk babası olan Doç. Dr. Bülent Şenay İlahiyat Fakültesinde talebe yetiştirmeye ve ilmi çalışmalarına devam etmektedir.
Peygamber İzi, Şah damarı ve Değişim konusunda bizlere güzel bir konferans veren Çok Değerli Hocamız Doç. Dr. Bülent ŞENAY Bey’e teşekkür ediyoruz.
Değerli Misafirler,
İl Müftülüğümüz ve Türkiye Diyanet Vakfı Kütahya Şubemiz tarafından hazırlanan Kutlu Doğum Haftası programı burada sona ermiştir.
Programa teşriflerinizden dolayı teşkilatımız adına teşekkür ediyor, hayırlı günler diliyorum.
Bu konferans sunuş programı Kütahya Müftülüğü Kur’an Kursları Müdürü Vehbi AKŞİT tarafından hazırlanmış ve 11 Nisan 2006 Salı günü Kütahya Belediye Kültür Sarayında saat 20.30’da icra edilmiştir.