Kubbeli Cami lojmanı SÖĞÜTLÜ MERKEZ CAMİİ İMAM-HATİPLİĞİ GÖREVİ ve ÇOCUKKEN YAPTIĞIM GÜZEL BİR DUANIN GERÇEKLEŞMESİ Söğütlü Merkez İlkokuluna giderken, hayal ettiğim bir şeyin yıllar sonra başıma geleceğini nereden bilebilirdim. Babamın Sakarya Söğütlü Kasabası Gündoğan Mahallesine Müezzin-Kayyım olarak atanmasından sonra, hayatımızın değiştiğini gördüm. Yavaş yavaş büyüyen bir çocuk olarak çocukluğumuzu doyasıya yaşadığımız bir yerdi Söğütlü. Babamın […]
Kubbeli Cami lojmanı
SÖĞÜTLÜ MERKEZ CAMİİ İMAM-HATİPLİĞİ GÖREVİ ve ÇOCUKKEN YAPTIĞIM GÜZEL BİR DUANIN GERÇEKLEŞMESİ
Söğütlü Merkez İlkokuluna giderken, hayal ettiğim bir şeyin yıllar sonra başıma geleceğini nereden bilebilirdim.
Babamın Sakarya Söğütlü Kasabası Gündoğan Mahallesine Müezzin-Kayyım olarak atanmasından sonra, hayatımızın değiştiğini gördüm. Yavaş yavaş büyüyen bir çocuk olarak çocukluğumuzu doyasıya yaşadığımız bir yerdi Söğütlü. Babamın köyü olan Tokmaklıdere’ye ve annemin köyü olan Soğucak’a yakındı. Bayramlarda artık daha rahat olacaktık.
Derken ben büyüdüm, okul çağına girdim. 1978-1979 Eğitim Öğretim yılında Söğütlü Merkez İlkokulu’na yazıldım. Büyük bir heyecanla….
O zamanlar okula gidilip yazılma olmuyordu. Öğretmenler ev ev dolaşarak, okul çağına gelen çocukların kayıtlarını yapıyorlardı.
Evimiz kasabanın orta yerinde idi. Orta Mahalle olarak geçiyordu kayıtlarda. Okula gitmek için 1 km. kadar yolu yürüyorduk. Genelde zil çalmasına yakın bir zamanda okula geliyorduk.
Ama biri vardı ki, o zil çaldığı anda evden çıkmasına rağmen hiç geç kalmıyordu. O da Kubbeli Cami Müezzin-Kayyımı Recep Hoca’nın oğlu….
Artık okula gitmek bir, iki, üçüncü sınıflarda zor gelmeye başlamış ki, bir gün hiç unutmuyorum, “Keşke benim evim burası olsa da, uzak yerlerden yürüyüp gelmesem, zil çalınca evden çıkıp okula gelsem” dediğimi hatırlıyorum.
İşte yıllar sonra, Bursa İlahiyat Fakültesini bitirip, Sakarya Söğütlü Kubbeli Camiine İmam-Hatip olunca, gayr-i ihtiyari, okulun karşısındaki kahvehanede otururken “Lojmanı var mı?” diye sorunca; bana küçüklüğümde oturmayı hayal ettiğim evi gösterdiler.
Niye düşünememiştim ki? Yıllar ne çabuk geçiyor….
Şimdi kendi kendime şöyle diyorum: “Keşke daha büyük şeyler isteseydim Allah’tan” diye…..