Bilgi

Söğütlü Merkez İlkokulu-Enver Akın Öğretmenim

Söğütlü Merkez İlkokulu-Enver Akın Öğretmenim

Hayata merhaba dediğim ve çok sevdiğim yer olarak ilk okuduğum okul ve benim çok sevdiğim ve babam ile adaş olan Enver AKIN öğretmenim benim için hayatımın en önemli kişilerinden biridir.

Okulu, okumayı sevdiren bana O’dur. Gerçi ben okula başlamadan önce hem okumayı hem de yazmayı öğrenmiştim. Annem bana bir defter almıştı. A’dan Z’ye harfleri öğretmişti. Bütün akrabalarımın adını büyük harflerle her sayfaya yazmıştı. Ben de onlara baka baka yazmayı öğrendim.

Hayata merhaba dediğim ve çok sevdiğim yer olarak ilk okuduğum okul ve benim çok sevdiğim ve babam ile adaş olan Enver AKIN öğretmenim benim için hayatımın en önemli kişilerinden biridir.

Okulu, okumayı sevdiren bana O’dur. Gerçi ben okula başlamadan önce hem okumayı hem de yazmayı öğrenmiştim. Annem bana bir defter almıştı. A’dan Z’ye harfleri öğretmişti. Bütün akrabalarımın adını büyük harflerle her sayfaya yazmıştı. Ben de onlara baka baka yazmayı öğrendim.

Okula başladığımız zaman öğrenmiş olduğum şeyleri tekrar öğrenmeye başladığımda çok sıkılmıştım. Ancak benim bilmediğim bir taraf daha vardı. O da küçük harfler.

İlkokul ile ilgili hatıralarımı ileriki günlerde burada bulacaksınız.

İlkokul 4. sınıf öğrencileri ve Öğretmenimiz Enver AKIN Bey

1975 yılında babamın Sakarya’nın Söğütlü Kasabası Gündoğan Mahallesi Camii Müezzin-Kayyımlığına atanmasından dolayı, Kurudil köyünden Söğütlü’ye taşındık. Ben o zamanlar 7 yaşındaydım.

7 yaşında olduğum için o sene ilkokula kayıt olmam gerekiyordu. O zamanlar ev ev dolaşılıp, okul çağı gelenleri öğretmenler kayıt ediyordu. Ben de kayıt oldum.

Annem bana okula başlamadan bir sene önce okuma ve yazmayı öğretmişti. Ama büyük harflerle… Yani kitap harfleri ile… Annem bana aldığı defterin birinci sayfasına VEHBİ AKŞİT yazıyordu. Ben de bütün sayfaya VEHBİ AKŞİT yazıyordum. Sonra Annemin adı olan HANİFE AKŞİT, babamın adı olan ENVER AKŞİT, sonra kardeşimin adı KEVSER AKŞİT diye yazıyordum. Sonra da babamın akrabalarının ad ve soyadları, annemin akrabalarının ad ve soyadlarını yazarak, hem harfleri tanımış hem de okuma ve yazmayı öğrenmiştim.

Okula büyük bir heyecanla başladım. Evimiz okula uzaktı. Kasabada bir tane ilkokul vardı. Tabii daha sonra Gündoğan mahallesine bir tane okul yapıldı.

Öğretmenimin ismi de Enver AKIN… Babam öğretmenimle konuşurken adaş diye hitap ediyordu. Önceleri ben öğretmenim diyordum ya… Babam niye öyle diyor diye merak edip sordum. Babam “Oğlum isimleri aynı olan kişiler birbirine samimiyetlerini göstermek için ADAŞ diye hitap ederler” dedi. O zaman anladım…

Öğretmenim beni çok seviyordu. Ben okuma yazma bildiğim için önceleri çok sıkıldım. Fakat  benim ezbere bildiğim harflerin yerine bir de küçük harfler çıkınca tamam dedim, yeni bir şeyler öğreniyorum diye.

Önceleri zil ne zaman çalacak, ne zaman okula gideceğiz hiç bilmiyorduk. Saatleri öğrenince, günleri öğrenince artık okulun ne kadar büyük bir nimet olduğunu anladık.

Hemen Söğütlü’ye alıştık. 1975 yılının 9 Kasım’ında Nursel adını verdiğimiz kız kardeşim dünyaya geldi. Artık annem, babam, ben, Kevser ve Nursel olmak üzere beş kişiydik. Çok güzel günlerimiz geçti.

Okula devam ederken 1975 yılında babamın babası Veli dedemi kaybettik. Annem babam bizi Veli dedemin cenazesine götürmediler. O zaman okula gidiyordum.

Veli dedemi ben çok severdim. O da bizi çok severdi. Bazen bana 50 kuruş, kardeşime 100 kuruş verirdi. Olsun o benim dedemdi.

Evet artık Veli dedem de yoktu. O Veli dedem, ben doğduğum zaman benim adım için “Vahap” olsun demiş. Annem de ona “Vahap” diyemezler. Vap Vap derler, alay ederler benim çocuğumla demiş. Benim adımı babamın bir asker arkadaşından esinlenerek “Vehbi” koymuşlar.

23 Nisan 1975 tarihinde, Çocuk Bayramında şiir okurken

29 Ekim Cumhuriyet Bayramında şiir okurken

İlkokul 5. sınıf öğrencileri ve  Öğretmenimiz Enver AKIN Bey

 

Enver Akın hocamı Sakarya Söğütlü ilçesindeki evinde ziyaret ettim. Eski günleri yad ettik.

Ramazan Bayramında İlkokul öğretmenim, değerli büyüğüm Enver Akın hocamı Sakarya Söğütlü ilçesindeki evinde ziyaret ettim. Eski günleri yad ettik.
18 Haziran 2018


ENVER AKIN ÖĞRETMENİM
 
Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü.
Günlerin önemi bize bazı şeyleri hatırlatmaları.
Bu sebeple 24 Kasım öğretmenler ve öğretmenliği hatırlamaya ve üzerinde konuşmaya vesile olduğu için önemsenmesi gereken bir gün.
 
1978-1979 Eğitim Öğretim yılı ikinci döneminde Sakarya’nın Söğütlü Merkez İlkokulu’nda 5. Sınıf öğrencisi iken, babam Enver Akşit’in tayini 3 km ileride bulunan Ferizli’ye çıktı.
Yeni bir yer, yeni öğrenciler, yeni öğretmen… Bir çocuk için çok zor bir durumdu.
Enver AKIN öğretmenimiz, bizi birinci sınıftan almış, son sınıfa getirmişti. Ve bize:
“Meslek hayatımda, ilk defa birinci sınıftan alıp, beşinci sınıftan mezun ettiğim öğrencilerim olacaksınız.”
Bu bizi ve öğretmenimizi çok sevindiriyordu.
Ama bir sorun vardı. Ben öğretmenimi çok seviyordum ve ayrılmak istemiyordum.
Babama, bu durumu anlattım. Allah razı olsun. Babam da anlayışla karşıladı ve beni ikinci dönem okul günlerinde, her sabah otobüsle 3 km mesafedeki Söğütlü’ye gönderdi.
Ve ben diğer arkadaşlarım gibi, Enver AKIN öğretmenimin mezun ettiği öğrenciler arasına girdim.
Ve aradan yıllar geçti. Her sene Enver AKIN öğretmenimi, 24 Kasım Öğretmenler Günü arar, tebrik eder, hatırını sorarım. Yaz tatillerinde müsait olduğumda bizzat ziyaret eder, elini öperim.
 
O da bundan son derece mutlu olur, sevindiğini ve beni sevdiğini sözleriyle, davranışlarıyla belli ederdi.
Yine 24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesi ile, başta Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, bugünlere gelmemize vesile olan, bizi ahlakı, dürüstlüğü, erdemi, paylaşmayı, dostluğu, çalışkanlığı öğreten tüm öğretmenlerimin ve özellikle İlkokul Öğretmenim Enver AKIN öğretmenin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü tebrik ediyorum. Ayrıca 10 yıl önce Milli Eğitim camiasına katılan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni olarak, Kocaeli-Körfez, Aydın Kuşadası ve İstanbul Çekmeköy’de görev yapan çok değerli eşimin Öğretmenler Günü’nü tebrik ediyorum.
 
İyi ki varsınız. Teşekkür ediyorum.
Cuma’nın selamı, rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun.

YAZAR HAKKINDA

Vehbi Akşit Vehbi Akşit Vehbi Akşit, İstanbul Çekmeköy İlçe Müftüsü 1968 Adapazarı doğumlu, 1986 Adapazarı İmam Hatip Lisesi Mezunu 1990 Bursa İlahiyat Fakültesi Mezunu. 1995 Konya Selçuk Dini Yüksek İhtisas Eğitim Merkezi Müftü ve Vaizler Kursu 3. Dönem Mezunu 1997 Konya Selçuk Üniversitesi Din Eğitimi alanında Yüksek Lisans. Diyanet İşleri Başkanlığı'nda İmam Hatip, Müezzin Kayyım, Kur'an Kursları Müdürü, Vaiz ve Müftü olarak görev yaptı. Muş Korkut, Malatya Pütürge, Afyon Başmakçı, Aydın Kuşadası ilçelerinde Müftü olarak görev yaptı. Halen İstanbul Çekmeköy İlçe Müftüsü olarak görev yapmaktadır. Çalışmalarını www.vehbiaksit.com.tr internet sitesinde yayınlamaktadır. Halen Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Din Eğitimi Bilim Dalında Doktora Öğrencisidir.
Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?